Çocuklarda Alerji
Alerjik hastalıklara tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıklıkla rastlanmaktadır. Yapılan araştırmalar, her dört kişiden birinin hayatının bazı dönemlerinde etkilendiğini göstermektedir. Kent yaşamı alerjik hastalıkların görülme oranını artırmıştır. Ülkenin gelişmişliğine paralel olarak her yıl artış göstermektedir. Bunun nedenleri arasında kapalı ortamlarda yaşam, hava ve çevre kirliliği, kimyasalların yaşama daha çok katılması gibi durumlar vardır. Bir başka neden çocukluk çağı enfeksiyonlarının azalmasıdır. Araştırmalara göre çok sık antibiyotik verilen çocuklar, mikroplarla yeteri kadar karşılaşmadıkları için alerjik hastalıklara daha yatkın olmaktadırlar. Alerjik hastalıklar büyük oranda kalıtımsal faktörlerle oluşur. Anne ve babanın biri alerjik ise çocuklarda alerji görülme oranı %30, hem anne hem babada alerjik bir hastalık varsa, çocukta alerjik hastalık riski %50-70 lere yükselmektedir.
*Alerjiye neden olan maddeler--Alerjenler
Alerjen adı verilen bu madddeler çok çeşitlidir. Normalde çoğu insan için zararsız olan bu maddeler, atopik yani alerjik bünyeli kişilerde allerjenlerle bağışıklık sisteminin tekrarlayan karşılaşmaları sonucunda, kendine özgü antikor (Immunoglobulin E) oluşturarak alerjik hastalıklara neden olurlar.
--Ev tozu akarları: Alerjik nezle ve astımın en sık nedenidir. Ev tozu içinde yaşayan sıcak ve nemli ortamlarda kolaylıkla çoğalan gözle görülmeyen canlıların vücut proteinleri ve dışkıları alerjenik özelliktedir. Kişi akarlara duyarlı ise solunum yolu ile alınarak alerjik yakınmalara neden olurlar.
--Polenler: Gözle görülmeyen çiçek tozları rüzgarın etkisiyle uzaklara taşınabilir. Her bitkinin kendine özgü polen zamanı vardır.Alerjik nezleye yol açarlar.
--Mantar veya küf sporları: Evlerde küfler serin, karanlık, nemli ve iyi havalandırılmayan ıslak zeminler, duş, klimada,bitki,toprakta bulunur.
--Ev hayvanlarına ait alerjenler: Özellikle kediler salya ve tüyleri alerjen kaynağıdır. Hamam böcekleri de alerjiye neden olurlar.
--Lateks alerjisi: Bulaşık eldiveni, emzik, bazı tıbbi malzemelerde bulunur.
--Yiyecek alerjileri: Fıstık fındık gibi kuruyemişler, yumurta, süt, çikolata, soya, kabuklu deniz ürünleri, domates, çilek, yiyeceklere eklenen katkı maddeleri alerji yapar.
--İlaçlar: Penisilin gibi ilaçlar da alerjendirler.
*Alerji belirtileri:
Alerjik hastalıkların doğal seyri bebeklik yaşlarında ortaya çıkan besin alerjileriyle başlar. Bunun en iyi örneği inek sütü alerjisidir.Daha sonra 2-7 yaşlar arasında en sık bronş alerjilerine, 7-8 yaşlardan itibaren de burun alerjilerine rastlanır.Tüm bu hastalıklar birbirine dönüşebilir ve çoğu kez aynı kişinin değişik yaş dönemlerinde bu alerjik hastalıkları birbirini takiben izlemek mümkündür.
Alerjik tepkimeler bir dizi semptoma neden olabilir, bazen ciddi belirtilere (anafilaksi-alerjik şok), hatta ölüme neden olabilir. Alerjiler, genellikle hapşırma, öksürük, sık nefes alma, astım gibi solunum yoluyla ilgili belirtilerle ortaya çıkar.Ağız yoluyla alınan besinler hem solunum hem deri ve sindirim sistemi bulgularına yol açabilir.
*Alerjik hastalıklar:
Tanı bağışıklık sisteminin alerjik maddeye tepki olarak ürettiği kandaki Ig E antikoru miktarını gösteren değerlerin yüksekliği ve deri testleri ile konur. Tedavide temel yöntem alerjenden korunmaktır. Alerjen uyaranlarla temas kesilir ve düzenli ilaç tedavisi yapılır.İlaç tedavisi yakınmaları gidermek ve hastalığın uzamasını, kronikleşmesini engellemek için uygulanır.
--Alerjik rinit (Alerjik nezle-Bahar nezlesi):Alerjik hastalıklar içinde en sık (%10-20) rastlanılanıdır. Erkek çocuklarda ve doğum tartısı düşük olan bebeklerde, ilk ve sonbaharda yani polen mevsiminde doğan bebeklerde daha sıktır.Çoğunlukla ömür boyu devam eden fakat ileri yaşlarda şiddeti azalabilen bir hastalıktır. Belirli mevsimlerde –en çok polenlerin uçuştuğu bahar aylarında ortaya çıkan tipine mevsimsel alerjik rinit denir. En çok ilkbahar ve sabah saatlerinde görülür.Ev tozu akarları, hayvan tüyleri, küf mantarları gibi alerjenlere bağlı olan tipinde bulgular tüm yıl devam eder.
Belirtileri: Hapşırma nöbetleri, burun tıkanıklığı, burunda sulu, berrak, sürekli akıntı, gözlerde kaşıntı, sulanma, burun, damak, boğazda kaşıntı, öksürük, baş ağrısı görülür.Gözlerde kaşıntı, kanlanma, sulanma, göz altında koyu renk halkalanma olabilir.Alerjik selam denilen burun kaşıntısını gidermek için elleri ile burunu yukarı itme hareketi gözlenir.Ağızdan soluma, buna bağlı ağızda kuruma ve kötü ağız kokusu sıktır.Ağızdan nefes alan ve horlayan hastalarda uyku bozuklukları da görülür.Tekrarlayan üst solunum yolu enfeksiyonları görülür.Rinitli hastaların yarısında sinüzit belirtileri bulunur. %20 ‘sinde birlikte alerjik astım vardır.
Tedavide alerjenlerden kaçınmak gerekir. Antihistaminik ve kortizon içeren burun spreyleri kullanılır.
--Alerjik astım: Astım, alt solunum yollarının çeşitli uyaranlara aşırı duyarlılığı sonucu gelişen, özellikle gece artan öksürük, hırıltılı solunum, nefes almada zorlukla görülen bir hastalık tablosudur. En önemli özelliği tedavi ile düzelen ancak tekrarlayıcı olmasıdır. Hastaların % 90 ı 5 yaş öncesi bulgu verir. Ailesinde astım olanlarda 3 kat daha sık görülür.Astımlıların %75-80 de alerjik rinit vardır.
Astıma neden olan alerjenler büyük oranda solunum yoluyla alınan alerjenlerdir. Süt çocukluğu döneminde seyrek olarak besinler de astıma neden olabilmektedir.Tüm dünyada çocuk yaş grubunda astımın en sık nedeni olarak %85‘ lere varan oranda ev tozu akarları bildirilmektedir.Ev tozu akarlarının yanısıra kedi ve köpek gibi ev hayvanlarının özellikle salgılarında bulunan alerjenler, hamamböceği alerjenleri ve mantarlar diğer önemli ev içi alerjenleridir.Çocukluk astımında polenler gibi ev dışı alerjenlere daha az rastlanmaktadır. İlk 2 yaşta geçirilen sık bronşiolitler riski artırır.
Tedavi akut kriz dönemi tedavisi ve koruyucu olmak üzere ikiye ayrılır.
--Atopik dermatit: %65 ilk 1 yılda, %90 ı ilk 5 yaşta başlar.
Belirtileri: Tekrarlayan, kaşıntılı, kırmızı, kuru, kabuklanmaya eğilimli deri döküntüleri olur. 2-3 aylıkken başlayabilir,yanaklardan başlayıp ense, kol ve bacakların dış yüzeylerinde, bilekte oluşur.Cilt kuruluğu vardır.Ağız, göz çevresi, burunda olmaz.1 yaş civarında tamamen düzelir veya çocukluk çağı atopik dermatiti olarak devam eder ve 5 yaşından sonra hafifler,10-12 yaştan sonra erişkin tip olarak devam eder.
Tedavide cildin nemli tutulması ve doktor kontrolünde kortizonlu kremler ve antihistaminikli şuruplar kullanılır.
--Besin Alerjileri: Gıda maddelerine karşı alerjik tepkiler, vücudun yiyeceklerdeki bazı proteinlere alerjik tepki göstermesinden kaynaklanmaktadır. Bunun yanısıra antioksidan, tatlandırıcı, renklendirici, kıvam verici ya da koruyucu olarak besinlere eklenen katkı maddelerine bağlı gelişen reaksiyonlara da sık rastlanmaktadır.
Çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygındır.0-1 yaş besin alerjilerinin en sık görüldüğü yaş grubudur. En sık görülen inek sütü alerjisidir.Yumurta, soya, fıstık, balık, kabuklu deniz ürünleri, buğday da diğer önemli alerjenlerdir. İnek sütü alerjisi 1-2 yaşta kaybolurken, deniz ürünlerine ve fındık fıstığa karşı duyarlılık yaşam boyu sürebilir.
Belirtileri: Besin alerjileri en sık deriyi etkiler. Besin yoluna bağlı solunum yolu alerjileri nadirdir.Besin alınmasını takiben ciltte kaşıntılı, yaygın, kabarık, kırmızı döküntülerle seyreder, genellikle 3-4 saatte kaybolur, geç reaksiyonlar da olabilir.Sindirim sistemi ile ilgili olarak bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal olabilir.Yerfıstığı gibi bazı besinlerle de penisilin alerjisine benzer ani ölümcül (anafilaksi) alerjiler olabilir.
Tanı: Öykü önemlidir. Aynı besini alınca semptomların yinelemesi ve besini kesince iyileşme görülür.Bu açıdan besin günlüğü tutulur,alerjiden şüphelenilen besin diyetten çıkarılır 2 hafta sonra tekrar verilir,bulgular tekrar ederse tanı konulabilir.Deri testleri ve kanda spesifik Ig E testleri ile tanı konabilir.
Tedavi olarak deri ve kan testleri ile belirlenen veya alerjik olduğu şüphelenilen besin diyetten çıkarılır. Özellikle bebeklik döneminde alerji yapabilen besinlerden uzak durulmalı, özellikle aile öyküsünde alerji varsa bu besinlere en erken 1-2 yaşta başlanmalıdır.İnek sütü alerjisi %85 oranında 3 yaş civarında tamamen kaybolur. Soya ve yumurta alerjisi de geçicidir. Balık ve fıstık alerjisi ömür boyu kalabilir.
--Böcek alerjileri: Sıklık % 1 den azdır. Genellikle ilk 4 saatte ısırma bölgesinde şişlik, kızarıklık, ağrı oluşur.Atopik yapısı olanlarda anafilaksi gelişebilir.Sokma ile solunum bulguları gelişirse en yakın sağlık merkezine başvurulmalıdır. Korunma için bahçe ve açık alanlarda kol bacaklar kapatılmalı, parfüm sürülmemelidir.
--İlaç alerjileri: Çocuklarda erişkinlere göre daha seyrektir. En sık penisiline bağlı görülür.
*Alerjide dikkat edilmesi gereken durumlar—korunma:
Besin alerjisi riskli bebeklerin korunması için :
--Anne sütü alan bebeklerde besin alerjisi ,astım daha az görüldüğünden dolayı anne sütü verilmesi, anne sütü yoksa doktor önerisiyle hipoalerjenik formül mamalarla bebeğin beslenmesi,
--Emziren annenin diyetinden alerjik besinlerin çıkartılması,
--Ek gıdaya geçişin geciktirilmesi,
--İnek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık ile balıkların geciktirilerek bebeğe verilmesi önerilir.
Alerjik nezleden korunmak için:
--Polenlere karşı korunma:
Hangi polenlere alerjik olduğu tespit edilip, polenlerine alerjik olduğunuz bitkilerden uzak durun. Polenlerin yoğun olduğu durumlarda dışarı çıkmayın veya maske kullanın. Ev kapı ve pencerelerini kapalı tutun.Ev ve arabada polen filtreli klima, hava temizleyicisi kullanın. Çamaşır yıkadığınızda dışarıda kurutmayın. Polen zamanı açık havada, yeşil alanlarda dolaşmayın. Dışarıda güneş gözlüğü kullanın eve gelince su ile yıkayın. Şapka takın. Akşam yatmadan önce saçınızı yıkayıp yapışmış polenlerden arındırın. Günlük kıyafetlerinizi eve gelir gelmez yatak odası dışında değiştirin.
--Ev tozu akarlarına karşı alınması gerekli önlemler:
Nemli ve sıcak ortamlar akarların üremesi için uygundur. Evinizi sık sık havalandırın. Evde klima varsa nemli havalarda nem giderici konumda sık sık çalıştırın. Evde halı veya halıfleks kullanmayın. Yatak odasında toz tutan eşyalar halı, koltuk, kitap, tüylü oyuncaklar bulundurmayın. Çarşaf nevresim takımlarını ve yastıkları haftada bir 60 derecede en az 30 dakika yıkayın. Battaniye kullanmayın. Yatak ve çarşaflarda alerji kontrol kılıfları kullanın. Halı ve koltukları her hafta elektrikli süpürge ile temizleyin. Yünlü giysiler giymekten kaçının. Evcil hayvanları yatak ve oturma odasına almayın. Çiçekler ve ev bitkilerinden kaçının. Kumaştan yapılan oyuncakları ayda bir poşete koyup dondurucuda iki gün bekletin.